.
  100 SORUDA ALEViLiK
 

 

Alevilik nedir?

Alevilik nasil dogdu?

Aleviligin yasam felsefesi nedir?

Mum söndü nedir?

Aleviler dinsiz midir?

Aleviler namaz kilarlar mi?

Aleviler hacca gider mi?

Kerbela olayi nedir?

Cem ayini nedir?

Semah nedir?

On iki imam kimdir?

Ehl-i Beyt nedir?

Kizilbaslik nedir?

Anadolu'da Alevilik nasil ortaya çikti?

Türkler'in Anadolu'ya gelisi, Anadolu'yu nasil etkiledi?

Haci Bektas-i Veli kimdir?

Pir Sultan Abdal kimdir?

Yavuz Sultan Selim döneminde Alevilere nasil davranildi?

Yavuz tahta geçtiginde Safevi  devletinin durumu nasildi?

Yavuz tahta çikinca Alevilere karsi   hangi önlemleri aldi?

 

 

Alevilik nedir?

 

Alevilik, Hz. Ali'yi sevmek, onun yolundan gitmektir. Sadece Anadolu`da Aleviler degil, Misir'da Fatimiler, Iran'da Siiler, Pakistan'da Ismailiye mezhebi, Ebubekir yerine Ali'yi halife olarak görmek isteyenlerdir. Alevilik bir mezheptir, bir yasam biçimi, bir düsünce akimidir. Hazreti Muhammed'i tanimak ama ölümünden sonra diger halifelerin degil, Ali'nin yolundan gitmektir. Aleviler Caferi mezhebindendir.

 

Ama Alevilik, belki de Misir ve Iran'dakinin tersine, fazlasi ile Anadolu'ya ve Anadolu'nun Türkmen halkina özgü bir tür Islamdir. Orta Asya'dan gelirken kendi samanist inançlarina Ali tarftari olmayi da katan bu göçebe Türkmenler, 13. yüzyildan itibaren Anadolu Selçuklu, Osmanli, Safevi ve Türkiye Cumhuriyeti gibi dört devletin kurulusunda pay sahibi olmus; Babailer, Seyh Bedredin, Kalender Çelebi, Sahkulu, Baba Zünnun olarak ayaklanmalarda kirmis kirilmis; Hiristiyan Rumlar'dan Gregoryen Ermeniler'e ve Safi Kürtler'e kadar farkli din ve milletten insanla yogrulmus; Yunus Emre, Ahi Evran, Haci Bektas, Geyikli Baba gibi yüzlerce farkli düsünür, ozan ve önderin etkisinde kalmis; Yavuz Selim'den IV. Murat'a, Kuyucu Murat Pasa'dan Köprülü Mehmet Pasa'ya kadar yüzlerce iktidar sahibi tarafindan kiyilmis; Ebusuud Efendi'den Mevlana Hayder'e kadar degisik degisik din adaminin fetvasi boynuna asilmis... Ezcümle, 800 yildir bu cografyanin tarih ve siyaseti içinde yogrulmuslar. Bunun üzerine de Rafiziler'in, Hurufiler'in, Sufiler'in, Kalenderiler'in... ve hatta Sünniler'in getirip koyduklarini ekleyerek, kendi Islamlarini yaratmislar: Bir türlü Anadolu Islam'i; yani Alevilik.

 

Alevilik nasil dogdu?

 

Hazreti Muhammed'in 632 yilinda ölümünün ardindan, yerine kimin geçecegi tartismalari basladi. Ortada yaziya dökülmüs bir belgenin olmamasi dogal olarak iktidar savalarini baslatti. Kimilerine göre gelenekler, kimilerine göre soy olarak Hazreti Muhammed'e yakinlik, kimilerine göre ise bilgi önemli idi. Gelenekçilere Ebubekir, yakinlik ve bilgi düzeyini savunanlara göre Peygamber'in amcasinin oglu ve damadi olan Ali halife olmaliydi. Hatta, kimi hadislere göre Hazreti Muhammed Veda Hacci'nda binlerce kisinin önünde, "Benden sonra sizin imaminiz Ali'dir" demisti. Ancak halife, Ebubekir oldu. Ikinci halife Ömer ve üçüncü halife Osman'in ölümünden sonra yeni bir halife adayi ortaya çikmayinca, yani tam 24 yil sonra 656 yilinda Ali halife oldu. Ali'nin Hariciler tarafindan öldürtülmesi sonucu halifelige Muaviye geçti. Kendinden sonra da oglu Yezid'in halife olacagini ileri sürdü. Ancak Ali'nin oglu Hüseyin bunu tanimayinca Kerbela'da öldürüldü. Hilafeti hak edenin Ali olduguna inanan Alevilik böyle ortaya çikti.

 

Aleviligin yasam felsefesi nedir?

 

Alevilikte hersey sevgiye, kardeslige dayanir. Din, dil, irk, mezhep ayrimi yapilmaz, insanlar düsüncelerinden, inançlarindan dolayi ayiplanmaz.

 

Alevilik, bagimsiz düsünceye, özgür davranisa, çagdas olmaya uygun bir yasam biçimidir. "Eline beline diline sahip ol", "Koymadigini alma, görmedigini söyleme", "Incinsen de incitme", Döktügünü doldur, aglattigini güldür, yiktigini yap" ilkeleri, Aleviler'in yasam felsefesini olusturur. Haksizliklari vurarak kirarak degil, türküler, deyisler, ezgiler söyleyerek protesto ederler. Bugüne kadar Pir Sultanlarin, Nesimilerin yaptigi gibi..

 

Mum söndü nedir?

 

Mum söndü, halk arasinda "Ana-baci tanimayan Alevilerin toplu seks alemidir" seklinde tarif edilir. Ancak bu yüzyillik yanlislik, Alevilerin büyük sehirlerde baskilardan kurtularak kendilerini ifade etmeleriyle düzeltilmistir.

 

Aleviler, cem ayinlerinde, cem meydaninini aydinlatmak için mum yakar ve cemin bitiminde söndürürler. Ancak onlar kadin erkek esitligi meselesini 1400 yil once çözdükleri ve ibadeti de kadin erkek birlikte yaptiklari için, haklarinda böyle yanlis söylentiler çikarilmistir.

 

Aleviler dinsiz midir?

 

Aleviler Allah'i tanirlar. Hazreti Muhammed'in son peygamber olduguna, Hazreti Ali`nin ise veliligine inanirlar. Bu inançlarini, "Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali" üçlemesiyle dile getirirler. Ancak ibadet sekilleri farklidir. Ornegin ramazan ayinda degil, muharrem ayinda oruç tutarlar. Orucu bir ay boyunca degil, 12 gün tutarlar. Ibadetlerini gece ve özellikle kisin yaparlar. Bunun nedenini, Rum Suresi'nin 20'nci ve 7'nci ayetiyle açiklarlar: "Rabbin senin gecenin üçte ikisinde, bazen de gecenin yarisinda, bazen de üçte birinde senile beraber bulunan bir toplulukla birlikte ibadet ettigini bilir. Çünkü senin gündüz uzun uzun islerin vardir".

 

Aleviler namaz kilarlar mi?

 

Kilarlar ancak namazlari da farklidir. "Kuran"da ibadetin tarifi yoktur. Bes vakit namaz yoktur. Kuran'da dua et, Allah'a dua et. Atin üzerinde, devenin üzerinde, yürürken, yanüstu yatarken, sirtüstü yatarken Allah'a dua edebilirsin yazar" derler. O nedenle, kendilerini nerede Allah"a yakin hissederlerse, orada ve Türkçe dua ederler. Bu onlar için namazdir. Alevi felsefesi insani kutsal kabul eder. O nedenle Aleviler namaz kilarken halka halinde, birbirlerine dönüktürler. Insanlar insanin yüzüne secde eder.

 

Aleviler hacca gider mi?

 

Alevilere göre insan, Tanri'ya yakinlasmak için belirli yerlere gitmekten ziyade kendine dönmeli, herseyi kendinde aramlidir. Anadolu Alevileri ve Bektasilerin en büyük piri olarak kabul edilen Haci Bektas-i Veli, bunu "Her ne ararsan kendinde ara/ Mekke'de Kudüs`te Hac'da degil" sözleriyle anlatir. Bu sözlerle ayni zamanda ibadette sekilcilik de elestirilir. Yine Haci Bektas-i Veli'ye ait olan "Benim kiblem insandir" sözü de bu yaklasimi destekler. Ancak Aleviler de kendileri için kutsal sayilan yerleri ziyaret ederler. Örnegin Haci Bektas-i Veli'nin Hacibektas kasabasindaki dergahi, bugün de her yil binlerce Alevi'nin toplandigi ve Haci Bektas'i andigi törenlere evsahipligi yapar.

 

Kerbela olayi nedir?

 

Kerbela, Hazreti Ali'nin oglu Hüseyin ve yakinlarininEbu Vakkas kumandasindaki ordu tarfindan sIkIstIrIlarak öldügü yerin adidir. Hüseyin, Muaviye`nin oglu Yezid'i halife olarak tanimadigi için, Kerbela'da aç ve susuz birakilmis ve öldürülmüstür.

 

Cem ayini nedir?

 

Genellikle persembeyi cumaya baglayan gece yapilir. Alevilik felsefesine ihanet edenler, Cem'e alinmaz. Dede sorar: "Eline, beline, diline, imanina esine, isine sadik misin?" Sonra cemaate sorar. Cemaat "Hak eyvallah dede. Biz bir seyini görmedik Allah için" der. Herkesin birbirinden rizasi alinir. Bu bir tür halk mahkemesidir. Eger birbirinden sikayetçi olan varsa, onlarin sorunlari dinlenir ve mesele çözülür. Daha sonra Semah dönülür, Asiklar saz çalar, deyisler soyler. Dede Alevilik felsefesi üzerine konusmalar yapar. Sofranin kurulmasi ve lokmanin yenmesiyle cem biter.

 

Semah nedir?

 

Semah, Aleviler'in temel ibadeti olan cem ayininin ayrilmaz bir parçasi, dini bir danstir. Anadolu'nun farkli bölgelerinde farkli isimler ve figürlerle dönülmesine ragmen, genel olarak belli bir kalibi vardir. Kadin-erkek birlikte, sazla çalinan deyisler ve semahlar esliginde ritmik hareketlerle dönülür. Bir daire yaparak dönülen semahlar oldugu gibi karsilikli durarak, birbirlerinin yerine geçerek.... dönülen semahlar da vardir. Bir eglence gibi görülmemesi için "Semah dönmek" seklinde tabir edilir.

 

On iki imam kimdir?

 

Hazreti Ali, ogullari ve torunlari 12 imam adiyla anilir. 12 imamin sirasiyla isimleri söyledir: Ali, Hasan, Hüseyin, Zeynelabidin, Muhammed Bakir, Cafer-i Sadek, Musa Kazim, Ali Riza, Muhammed Taki, Ali Naki, Hasan Askeri, Mehdi.

 

özetli aciklamar icin buraya tiklayin

 

Ehl-i Beyt nedir?

 

Alevilerin ibadetlerinde sIk sIk ismini geçirdikleri Ehl-i Beyt, Hazreti Muhammed ve en yakinlaridir. Yani Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatima, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'dir. Hz. Muhammed'in ev hali anlamina gelen Ehl-i Beyt, Sünnilik'te de önemli bir kavramdir. Ancak Sii inanci, Ehl-i Beyt'e çok büyük önem verir.

 

Kizilbaslik nedir?

 

Kizilbas, Aleviler'e verilen bir addir. Iran'da Safeviler hanedanini kuran ve Imamiye'yi resmi mezhep olarak benimseyen Erdebiliye tarikati seyhleri ile bu tarikata bagli olanlar kizil tac giydikleri, kizil sarik kullandiklari için Kizilbas olarak adlandirilmislardir.

 

Anadolu Alevileri de kendilerini Erdebil Ocagi'na bagli sayarlar. Dolaysiyla Kizilbas olmak, onlar için bir hakaret degildir. Ancak Aleviler'i asagilamak isteyenler, yüzyillardir anlayamadiklari bir biçimde ibadet eden bu insanlari Kizilbas olarak adlandirmislardir. Bu adlandirma içinde Kizilbaslik, çok yanlis olarak ana-baci tanimayan, aile içi cinsel iliskide bulunan kisi anlamina gelir. Aleviler, kendi içlerine kapali bir yasanti sürmdürmekten vazgeçip örgütlü güçleriyle ortaya çiktikça, butür önyargilarin kolayca yok edeceklerdir.

 

Anadolu'da Alevilik nasil ortaya çikti?

 

Alevilik, göçebe Türkmenler'in Müslümanligi kabul etmeden önceki dinleri olan samanizmden tasidigi etkileri Ali taraftarligi ile birletiren kendine özgü bir din ve yasam tarzidir. 9 ve 10. yüzyillarda Müslümanligi kabul etmelerinden sonra Anadolu'ya gelen Türkmenler'in, getirkdikeri dinlerine Anadolu'dan da katilan renklerle Anadolu Aleviligi ortaya çikti.

 

Türkler'in Anadolu'ya gelisi, Anadolu'yu nasil etkiledi?

 

Türkler, 9 ve 10. yüzyillarda Müslümanligi kabul ettikten sonra, 10 ve 11. yüzyillarda Anadolu'ya gelmeye basladilar. Anadolu Selçuklu Devleti, Türkmenleri o siralar Bizans egemenliginde bulunan Anadolu`ya sürmüstü.

 

Türkmenler anadolu'da hem siyasi olarak Selçuklular'in Anadolu'nun içlerine dogru sarkmalarina olanak saglamislar, hem de dini olarak Anadolu'nun Hiristiyan halki üzerinde olumlu ekti birakarak bir sempati yaratmislardir. ancak bu göçebe Türkmenlerle Anadolu Selçuklu Devleti arasinda zamanla ortaya çikan yabancilasma, o zamana kadar görülen en büyük halk hareketlerinden biri olan Babailer isyanina neden olmustur.

 

Haci Bektas-i Veli kimdir?

 

Anadolu'da Aleviligin en büyük piri olan Haci Bektas-i Veli, Anadolu Selçuklu devleti'nin son yillarinda Ànadolu'ya kardesi Mintas ile birlikte gelmis ancak Baba Ilyas'in müridi oldugu halde Babailer isyanina katilmamistir.

 

Insan sevgisini ve insan saygiyi en büyük düstur kabul etmistir. "Benim kiblem insandir" sözü ile bunu gösterir. anadolu'da esitlikçi, paylasimci ve ayrimciliga karsi düsüncenin tohumlarini yesertmistir. Ibadette sekilcilige karsu olusunu, "Her ne ararsan kendinde ara/ Kudüs'te, Mekke'de, Hac'da degildir" sözü ile göstermistir. Anadolu insani üzerinde büyük etkisi olan Haci Bektas Veli, yetistirdigi dervilser ile Anadolu'nun dört bir yanina kollarini uzatmis, fikirleri ile kendinden yüzlerce yil sonra gelenleri bile etkilemistir. Osmanli Beyligi'nin ilk yillarinda Yeniçeri Ocagi Haci Bektas dergagina baglanmistir.

 

Pir Sultan Abdal kimdir?

 

Pir Sultan'in kimligi üzerine arastirmacilar henüz fikir birligine varmis degiller. Pir Sultan bir kisi mi, birden fazla kisi mi? ne zaman dogdu, ne zaman öldü? Kendisini astiran Hizir Pasa hangi Hizir Pasa? Herhangi bir isyana katildi mi? Katildi ise hangisi? Bu sorular henüz cevap bulamadi. Ama çok önemli degil belki de...

 

Pir Sultan Abdal bir tane de osa, birden fazla da ols, su ya da bu tarihte ölmüs, su ya da bu isyana katilmis da olsa adi her zaman Anadolu`nun Alevi halki arasinda bir Pir olarak dolasmis, deyisleri, semahlari ile halkin gönlünde yer etmis, her zaman Kuygusuz Abdal, Nesimi, Hatayi, Harabi gibi Alevi-Bektasilerce sevilen ve sayilanozanlarin yaninda anilmis biri. Hem dervis, hem abdal, hem ozan. Ama ayni zamnda sade bir Anadolu köylüsü.

 

Hakkindaki bilgilerin emin oldugumuz yani su_ Sivas'in Banaz köyünde yasamis, halk ayaklanmasina katilmis ya da önderlik etmis veya desteklemis ve bunun için de Sivas Valisi Hizir Pasa tarafindan astirilmis. Ölüm tarihi, büyük olasilik, 1548-1551 arasi.

 

Pir Sultan, dostuna ve davasina sonuna kadar bagli, dostunun en küçük bir hareketinde incinen, zalime ödün vermez, yolundan dönmez birisi olarak bilinir.

 

Yavuz Sultan Selim döneminde Alevilere nasil davranildi?

 

Osmanli Devleti ile Iran'daki Safevi devleti arasindaki en bunalimli dönem, Yavuz dönemidir. Yavuz, devletini doguya dogru genisletmek istiyordu, Karsisindaki en önemli güç de Saviler idi.

 

Orta ve Dogu anadolu'da yaygin olarak bulunan Türkmenler, Safevilerle hem ayni etnik kökenden geliyorlardi, hem de benzer dinsel inançlara sahiptiler. Anadolu Türkmen Alevi halk "nezir" denen dinsel vergisini Safeviler'e gönderiyordu.

 

Sah Ismail'in halifeleri de Anadolu'nun Türkmen ve Alevi halki içinde Safevi propagandasi yapiyorlardi. Yavuz, daha Trabzon ve Amasya valikileri döneminde babasi Bayezid'in aleviler'e tavrini fazla yumusak buluyordu. Tahta geçtiginde de bu görüslerinin geregini yapti. Yavuz dönemi, Aleviler'in en çok baskiya ugradigi dönemlerdenbiri oldu. Üstelik Yavuz dönemi, halifeligin Osmanlilar'a geçtigi dönem olarak devletin Sünni temellere oturdugu dönemdir.

 

Yavuz tahta geçtiginde Safevi devletinin durumu nasildi?

 

Sii Türkmenler'e dayanarak kurulan Safevi devleti, Sah Ismail zamaninda Iran'in siyasal birligini saglamisti. Devletin kurulusunda, Anadolu'dan Iran'a göçen Türkmenler'in oldukça büyük bir rolü vardi. Yavuz zamanina kadar çok belirgen bir hal almasa da Sünni bir devlet olan Osmanli Devleti'nin baskisini üzerinde hisseden Aleviler için Savevi Devleti, bir umut kaynagi oldu.

 

Ayni zamnda Sah Ismail, Akkoyunlu Devleti'nin akrabsi olarak Anadolu'da hak iddia ediyor ve tüm Türkmen kökenli boylar ile Batini-Alevi kesimlere kucak açiyordu. Bu çagriya sadece köylüler degil, Amasya valisi Sehzade Sehinsah gibi kimi Osmanli sehzade ve beyleri bile cevap veriyorlardi. Bu durum, Osmanlilar için tehlikeli bir gelisme anlamina geliyordu.

 

Yavuz tahta çikinca Alevilere karsi hangi önlemleri aldi?

 

Yavuz, tahta çikinca ilk olarak Safeviler sorununu çözmeye karar verdi. Safeviler üzerine sefere çikmadan önce de Anadolu'da Safeviler'in uzantisi olarak gördügü Aleviler konusunda önlem almak istedi. Ilk yaptigi sey, Anadolu'da Aleviler'in bir sistesini çikarttirmak oldu. Sonra da Aleviler için Müftü Hamza Efendi'den bir fetva alarak kiyim emrini verdi. Müftünün verdigi fetvada Kizilbaslarin kafir ve dinsizler toplulugu oldugu, onlara yardimci olanlarin da kafir ve dinsiz olduklari, bunlari kirip topluluklarini dagitmanin bütün Müslümanlar'in görevi oldugu, bunlarin tövbe ve pismanliklarina inanmamak ve tümünü öldürmek gerektigi söyleniyor, "Bu topluluk hem kafir, hem imansiz, hem de kötülük yapici olduklarindan öldürülmeleri gerekir" deniyordu.

 

Bu fetvayla da yetinilmedi. Yavuz ayrica Ibni Kemal'e Rafizilerin suçlanmasi ve yokedilmesi konulu bir risale yazdirdi. Ibni Kemal bu risalesinde "Kizilbasin malinin helal, nikahinin geçersiz" ve "Kizilbas ödür menin caiz" oldugunu savunarak I. Selim isteklerine kapi araladi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Alevilik ve Aleviler (II)

 

 

Yavuz'un kirim politikasi K. Sultan

Süleyman döneminde son buldu mu?

 

Ebusuud Efendi, ne tür fetvalar vermisti?

 

Yeniçeriligin kaldirilmasinin Alevilik

üzerinde etkisi ne oldu?

 

Aleviler, Kurtulus Savasi'nda

nasil tavir aldilar?

 

Aleviler, Cumhuriyet'in ilanini

nasil karsiladilar?

 

Dersim Ayaklanmasi nasil

basladi ve sonuçlandi?

 

1971-80 döneminde Aleviler

ne gibi sorunlarla karsilastilar?

 

Kahramanmaras'ta ne oldu?

 

Çorum olaylari nasil gelisti?

 

12 Eylül dönemi Aleviler'e ne getirdi?

 

Sivas olaylari nasil basladi?

 

Sivas yanginin Aleviler üzerindeki

etkisi ne oldu?

 

Aleviler, Sivas'tan sonra hangi

olayda tekrar gündeme geldi?

 

Gazi Mahallesi'ndeki olaylar nasil basladi?

 

Aleviler, su anda ne tür örgütler

içinde yer aliyorlar?

 

Avrupa'daki Alevi örgütleri etkin mi?

 

Aleviler ne talep ediyorlar?

 

 

Yavuz'un kirim politikasi Kanuni Sultan Süleyman döneminde son buldu mu?

 

Osmanli Devleti'nde Sünnilik, Yavuz Sultan Selim döneminde hilafet ile resmiyet kazandi. Seyhülislamlik kurumu ise, Kanuni döneminde önem kazanarak Divan'da yerini aldi. Kanuni'nin Seyhulislami olan Ebusuud Efendi'nin fetvalari, Osmanli Imparatorlugu'nun en görkemli döneminin ilginç taniklari oldular.

 

Yavuz'un kirim politikasini sürdüren Kanuni, bu politikayi, Ramazan ayinda oruç tutmayi zorunlu hale getirmeye kadar verdirmisti. Ebussud Efeni'nin fetvalari ile, Alevi tekkelerine gidenler, Sii olduklarini söyleyen Kizilbaslar, ezanin çagrisina katilmayanlar, seriata lanet okuyanlar, ramazan orucunu kisaltanlar, sarap içenler... seriat geregince öldürülüler ya da çesitli cezalara çarptirildilar.

 

II. Selim, III. ve IV. Murat döneminde de baski politikasi sürdürüldü.

 

Ebusuud Efendi, ne tür fetvalar vermisti?

 

Ebusuud Efendi'nin fetvalari, Aleviler'in ölüm fermani gibidir. Örnegin:

 

Soru: Kizilbas toplulugunun dine göre topluca öldürülmeleri helal midir? bunlari öldurenler gazi, bunlari öldürürken ölenler sehit olur mu?

 

Cevap:Kizilbaslar'in topluca öldürülmeleri elbette dinimize göre helaldir. Bu, en büyük kutsal savastir. Bu yolda ölmek de sehitligin en ulusudur.

 

Yeniçeriligin kaldirilmasinin Alevilik üzerinde etkisi ne oldu?

 

Osmanli Devleti, özellikle Yavuz Sultan Selim zamanindan itibaren Aleviler'e düsmanca yaklasmis, daha sonra gelen padisah ve sadrazamlar da bu yaklasimi benimsemislerdi. Bektasi dergahina bagli Yeniçeri Ocagi'nin 1826'da Padisah II. Mahmut tarafindan kaldirilmasi, uygulanan baski politikasi sonucu giderek kendi içine kapanan Alevi cemaatine indirilen son darbe oldu.

 

Bekatsi tekkelerinin kapatilmasiyla ilgili ferman Seyhülislam Arif Efendi'nin fetvasiyla birlikte Eylül 1826'da yayinlandi. bektasi babalarinin çogu sürüldü. Darphane, tekke ve türbelerden tutuklanarak, getirilen Bektasiler ild doldu. Bektasi ileri gelenlerinden Kinci Baba, kadilardan Istanbul Agasizade Ahmet Efendi ve Hacegandan Salih Efendi idam edildiler. Bektasi dergahlari yikildi, kitaplar yakildi, Birçok Bektasi ileri geleni öldürüldü ve sürüldü.

 

Üsküdar, Eyüp, Hisar ve tüm Istanbul Bektasi tekkelerinin 60 yil içerisinde kurulan 100 kadar, içlerindeki tüm esya ve elyazmasi kitaplariyla birlikte yakildi. Dergah postnisligine Naksibendi seyhi Mehmet Sait Efendi atandi. Böylece kalan dergah ve tekkelerin basina hep Naksiler getirildiler.

 

Aleviler, Kurtulus Savasi'nda nasil tavir aldilar?

 

Aleviler, kendilerini sürekli baski altinda tutan Osmanli Devleti'nden kalan topraklar üzerinde verilen Kurtulus Savasi'na gönülden katildilar.

 

Mustafa Kemal, Milli Mücadele için desteklerini istedigi Alevi cemaatinden büyük yakinlik gördü. Hatta bazi tekkeler Istanbul`dan Anadolu'ya kaçmak isteyenlerin saklandigi ve barindigi yerler olarak kullanildi. Kurtulus Savasi sirasinda olusturulan Meclis'te Alevi önderleri yer aldi.

 

Aleviler, Cumhuriyet'in ilanini nasil karsiladilar?

 

Çok dinli ve çok uluslu bir imparatorluk bakiyesi olan genç cumhuriyet, devraldigi mirasin içinde sorun yaratacak kaynaklar konusunda deneyimsizdi. Özellikle iki unsur yani din ve ulus unsuru Türkiye Cumhuriyeti adiyla kurulan devletin içinde henüz kendi kimligini olusturamamisti. O dönem Cumhuriyetìn kurmaylari halki Türk ve laik kimliginde homojenlestirmeye çalisiyordu.

 

Imparatorluk boyunca kendi dinsel ve ulusal kimligine sahip olan unsurlardan biri olan Aleviler, Cumhuriyet'in laik çizgisinde kendi inançlarina has özellikler bulduklari için destek verdiler.

 

Atatürk Devrimleri arasinda tekke ve zaviyelerin kapatilmasi, dini giysilerin kaldirilmasi ve ünvanlarin kullanmasinin yasaklanmasi gibi unsurlar olmasina karsin Aleviler, desteklerini sürdürdüler. Atatürk, Cumhuriyet kavramini laik bir temele oturtmustu. bu yüzden kendisini destekleyen Aleviler için özel bir düzenleme getirmedi.

 

Osmanli döneminde gördükleri baskinin izleri anilarinda yer eden Aleviler, buna karsin Osmanli'dan köklü bir kopus anlamina gelen Cumhuriyet'i benimsediler. Bu benimsemeyi saglayan en önemli unsurlardan birisi de Mustafa Kemal'in kendisi idi. Atatürk, sagligi boyunca Aleviler'in destegini arkasinda hissetti.

 

Dersim Ayaklanmasi nasil basladi ve sonuçlandi?

 

Bugün Tunceli adiyla bilinen Dersim bölgesinde 1930 yilinda genis çapli bir ayaklanma oldu. Osmanli döneminde uzun yillar yurtluk ve ocaklik olarak özerk bir sekilde yönetilen Dersim bölgesinde Tanzimat döneminde merkezi idarenin güçlendirilmesine yönelik çalismalar yapilmis, buna karsi da sIk sIk ayklanmalar meydan gelmisti. Yörenin dogal kosullari ve asiretlere dayanan tplumsal yapisi, merkezi yönetimin otorite kurmasina engel teskil etmisti.

 

Cumhuriyet döneminde de bölgede egemen olan asiret düzenini dagitmak ve devlet gücünü yerlestirmek amaciyla bazi girisimler yapildi. 1930'larin ilk yarisinda bölgede meydan gelen ayaklanmalar bastirildiktan sonra 1435'te 2884 sayili Tunceli Vilayeti'nin Idaresi Hakkinda Kanun çikarildi. buna göre Tunceli Vilayeti'ne askeri bir vali atanacakti. Ayni zamanda Dördüncü Umumi Müfettis sifatini alan valinin genis yönetsel, askeri ve yargisal yetkileri vardi. Düzeni saglama ve gerkli gördügü durumlarda güvenlik açisindan ilde yasayan kisileri ve aileleri il sinirlari içinde bir yerden baska bir yere göndermeye, il sinirlari içinde oturmalarini yasaklamaya da yetkiliydi. Olaylar, yasanin uygulanmaya baslamasiyla birlikte çikti.

 

Mart-Nisan 1937 arasinda olaylarin genislemesi üzerine baslatilan askeri harekat 13 Eylül 1937 yilinda sona erdirildi. Ismet Inönü harekatin ardindan olaylarin tamamen bastirildigini, ayaklanmacilardan 250 kisinin ölü ele geçirildigini ve 1000 dolayinda kisinin teslim oldugunu açikladi.

 

Askeri harekattan sonra ayaklanmacilar yargilanmaya baslandi. 15 kasim 1937'de biten yargilamalar sonunda ayaklanmanin önderi Seyyid Riza'nin da aralarinda bulundugu yedi kisi idam edildi. Olaylar ancak Eylül 1938'de tamamen bastirildi.

 

1971-80 döneminde Aleviler ne gibi sorunlarla karsilastilar?

 

Alevi cemaatindeki sosyo-ekonomik degisim, o zamana kadar kendini koruyan geleneksel degerlerde hizli bir degisime yol açarken diger yandan da sol muhalefet ile Alevileri'in giderek bütünlesmesine karsi sagcilarin provokatif eylem ve katliam hareketlerine baslamasina yol açti. Aleviler'in yogun olarak ve S+nniler ile birlikte yasadiklari sehirlerde, Alevi-s+nni gerilimini kasiyarak taban kazanma gayreti içine giren sag partilerin bu politikalari, Sivas, Malatya, Çorum ve Kahramanmaras olaylarina neden ol.du. Kuskusuz bu olaylarin en ciddileri, Maras katliami ile Çorum olaylaridir.

 

Kahramanmaras'ta ne oldu?

 

Siyasal nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni ayriliginin ilk kivilcimi, Aralik 1978'te Maras'ta patlak verdi. 20 Aralik 1978'de kentteki sinemalardan birinde "Günes Ne Zaman Dogacak" adli filmin göterimi sirasinda sinemaya bomba atildi. Ardindan, "Sinemayi Alevi komünistler bombaladi" söylentisi yayildi. Solcu olarak taninan iki ögretmen kendilerini bombalama olayindan sorumlu tutan bir grup sagci gencin sadirisi sonucu yasamlarini yitirdi.

 

23 Aralik'ta öldürülen ögretmenlerin cenaze töreni sirasinda büyük olaylar oldu Cenazelerin getirildigi camide bulunanlar, cenaze namazi kilinmasina karsi çikarken bir yandan da, "Cenaze törenine katilanlarin camileri atese verdigi" söylentisi kentin Sünni mahallelerine hizla yayildi. bunun üzerine harekete geçen silahli ve sopali kalabalik gruplar Kahramanmaras'in Alevi mahallelerine saldirdilar. Aralarinda çok sayida çocugun da bulundugu 100'den fazla kisi bu saldirilar sirasinda öldürüldü. Evler ve isyerleri yikilip yikildi.

 

Günlerce süren saldirilar sirasinda saldiri ve çatismalari önlemekte yerel güvenlik güçleri yetersiz kaldi. Civar illerden gelen askeri birlikler güvenligi sagladi. Basbakan Ecevit baskanligindaki hükümet 13 ilde sikiyönetim ilan etti. Olaylarla ilgili olarak daha sonra açilan davada 22 kisi hakkinda idam cezasi verildi. Haklarinda ceza verilenlerin cezalari Nisan 1991 yilinda çikarilan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle ertelendi ve serbest birakildilar.

 

Kahramanmaras olaylarindan sonra ülkedeki Alevi ve Sünni sürtüsmesi tirmandirilmaya baslandi. Alevi cemaatlerinin yogun olarak yasadigi Sivas ve Çorum gibi yerlerde de gerginlik artti.

 

Kahramanmaras olaylari yillar boyu Türkiye'nin gündemini mesgul edecek, tartismalar ve kirginliklari da beraberinde getirecekti. Çünkü Maras katliaminda yapilanlar uzun süre hatiralardan çikacak gibi degildi. Örnegin yasli bir kadinin gözü tornavida ile oyuluyor, ölü kocasinin üzerine kapanan genç kadin biçaklanarak ödürülüyordu. Isin garip tarafi AP, MSP ve MHP'lilere ait dükkan ve isyerlerinin hepsi isaretliydi. Bunlarin üzerinde ya üç hilal ya Türk bayragi ya da "Allah için savasa" türü sloganlar vardi.

 

Yargilamalar güvenlik nedeniyle Adana sikiyönetim mahkemesinde devam etti. Içisleri Bakani Irfan Özaydinli, olaylar nedeniyle istifa etti. Alevi cemaati olaylar sonrasinda Maras'tan göçetmek zorunda kaldi.

 

Çorum olaylari nasil gelisti?

 

Temmuz 1980 yilina gelindiginde Çorum kenti patlamaya hazir bir bomba gibiydi. MHP Genel Baskan Yardimcisi Gün Sazak'ìn 27 Mayis'ta öldürülmesi üzerine Çorum'da gergin bir ortam olusuyordu. Alevi ve Sünni mahalleler arasina barikat kuruldu. Sokaga çikma yasagina ragmen çatismalar basladi. 4 Temmuz'da Alaeddin Camisine bomba atildigi yolunda çikan söylentiler üzerine çatismalar basladi. Alevi mahalleleri saldiriya ugradi. Evler ve isyerleri yakilip yikildi. Itfaiye araçlari ve güvenlik güçleri saldirya ugrayan mahlleler giremedi. Olaylarin gelismesi üzerine Samsun, Amasya ve Kayseri'den askeri birlikler kente kaydirildi. Ama olaylarin önü alinamadi. Güvenlik güçlerinin geri çekilmesinden sonra çatismalar yeniden basldi. Kentte yasam felc oldu. Resmi rakamlar göre 25 kisi öldü. Kayip ihbarlarinin sayisi ise 100'ün üzerindeydi. Ayni günlerde saldirlarin benzeri Sivas'ta da meydana geldi. Güvenlik güçleri olaylari zorlukla bastirabildi.

 

12 Eylül dönemi Aleviler'e ne getirdi?

 

12 Eylül darbesi ardindan gelen baski dönemi tüm toplumsal muhalefeti oldugu gibi Aleviler'i de etkiledi. Bu dönemde, Birlik Partisi dahil Aleviler'in olusturmus oldugu bütün örgütler kapatildi, yüneticileri yargilandi. Örnegin Haci Bektas Veli Kültür Dernegi, gizli örgüt kurmak suçundan kapatildi ve yöneticileri bölücülük ve komünizm propagandasi suçunden yargilandilar. 12 Eylül'ün Aleviler'e getirdigi bir olumsuzluk da, darbeci generaller ve ardindan gelen siyasi iktidarlar tarafindan Sünniligin tesvik edilmesi oldu. Bütün toplumsal örgütlenmelerin kapatildigi, yöneticilerinin ve üyelerinin kovusturmalara ugradigi bu dönemde ayakta kalan ve tesvik edilen dini örgütlenmeler giderek güçlenecek, çesitlenecek ve 1990'li yillarda artik devletin kontrolü disina tasarak Sivas yanginina neden olacaklardi.

 

Sivas olaylari nasil basladi?

 

Pir Sultan Abdal Senlikleri çerçevesinde bir grup aydin ve sanatçi 1 Temmuz 1993 günü Sivas'a geldi. Ateist oldugunu söyledigi için Müslüman kesimlerin tepkilerini üzerine çeken Aziz Nesin'in konusmasi, Sivas'ta bazi gruplarin tepkisini çekti. 2 Temmuz'da Cuma namazindan çikan gruplar Valilik ve Kültür Merkezi önünde toplanarak Aziz Nesin'i protesto etmeye basladilar. Biraraya gelen binlerce insan, "Seytan Aziz", "Sivas dinsiz Aziz'e mezar olacak", "Yasasin Seriat" sloganlari atmaya basladi. Kalabalik buradan etkinliklerin yapildigi Kültür Merkezi'ne yürüdü. Güvenlik güçleri toplulugu dagitmakta etkisiz kaldi. Aziz Nesin ve sanatçilarin kaldigi Madimak Oteli'nin önüne gelen göstericiler, içeride bulunan insanlarin disari çikmasina izin vermediler. Aksam kadar Aziz Nesin'i protesto eden göstericilere güvenlik güçleri müdahale etmedi. Aksama dogru sayisi daha da artan kalabalik arasindan provakaörler oteli atese verdiler. Içeride bulunanlar disari çikamadi. Itfaiye olay yerine giremedi. Sonuçta, 37 aydin diri diri yakildi, Aziz Nesin dahil diger sanatçi ve aydinlar da canlarini zor kurtardilar, Yargilanan saniklar düsük cezalara çarptirilirken Aziz Nesin'e tahrikçilik iddiasiyla dava açildi. Üstelik sanilarin mahkemedeki tavirlari, gazetecilere ve müdail avukatlar hakimlerin ve güvenlik görevlilerin gözleri önünde tehditler yagdirmasi, olaya ve devletin etkisiz kalmasina tepki duyanlarin adalete olan güvenlerini de sarsti.

 

Sivas yanginin Aleviler üzerindeki etkisi ne oldu?

 

Sivas yangini, Aleviler'in 12 Eylül sonrasi örgütlenme faaliyetleri için bir dönüm noktasi oldu.

 

Aleviler devletin kendilerini korumadigini, tersine seriat adina Türkiyece taninan aydin ve sanatçilarin yakilmasina göz yumdugunu, dolayisiyla devletten beklenebilecek birsey olmadigini düsünmeye basladilar. Cezalarin azligi ve saniklarin mahkemedeki tavarilari adalete olan güvenlerini de sarsti. Aleviler, bu durumda sadece kendi güçlerine güvenebileceklerini, bu yüden de örgütlenmeleri gerektigini, aksi taktirde Sivas türü olaylarin her an tekrarlanabilecegini hissettiler. *stelik tüm dünyada oldugu gibi Türkiye'de de dini akimlar ve Islam giderek güç kazaniyordu.

 

Müslüman oldugunu her firsatta vurgulayan Refah Partisi, ciddi bir iktidar alternatifi haline gelmisti, Aleviler, Sivas olaylarindan hem büyük yara aldilar hem de örgütlenme ve bir daha böyle bir olaya meydan vermeme kararligini kazandilar.

 

Aleviler, Sivas'tan sonra hangi olayda tekrar gündeme geldi?

 

Aleviler, son yillarda giderek yayginlasan ve etkinlesen bir örgütlenme faaliyeti içine girmislerdi. Bu faaliyet, Sivas olaylari ile büyük bir ivme kazandi. Aleviler'in yogun olarak yasadigi her yerde cemevleri açiliyor, dernekler kuruluyor, Aleviler biraraya gelerek geleneklerini ve inançlarini yasatma savai veriyorlardi. Bu çabalar, son zamanlarda Anadolu'nun her bölgesinden büyük bir göç alan Istanbul gibi büyük sehirlerde yogunlasmisti.

 

Istanbul'da Aleviler'in çogunlukta oldugu birçok mahalle olusmustu. Bunlardan biri de Gaziosmanpasa semtindeki Gazi Mahallesi idi. Gazi Mahallesi, Istanbul'un en yoksul ve oturmamis mahallelerinden biri idi ayni zamanda. Tarih boyunca yerlesik düzenle sorunlari olmus Aleviler ile yoksulluk ve issizligin kol gezdigi bir bölge olan Gazi Mahallesi, eskiden beri sol egilimli bir yer olarak bilinirdi. Güvenlik güçleri ile mahalle halki arasinda zaman zaman çesitli sorunlar da çikmaktaydi. Son olarak geçtigimiz yilin sonlarinda Gazi Polis Karakolu'nda yasamini yitiren bir vatandas nedeniyle, mahalleli, polise güvensizlik duyuyordu. Yani, provokasyona çok açik bir ortam vardi.

 

Gazi Mahallesi'ndeki olaylar nasil basladi?

 

12 Mart 1995 günü ticari bir araci gaspeden kimligi belirsiz kisiler, Aleviler'in oturdugu bir semt olan Gaziosmanpasa Gazi Mahallesi'nde dört kahvehane ve bir pastaneyi taradilar. Taranan kahvehanelerde bulunan iki kisi öldü.

 

Bunun üzerine Alevi vatandaslar sokaklara dökülerek olayi ve iddialarina göre önünden geçen taksiyi durdurmayan polisi protesto ediyorlardi.

 

Ertesi sabahtan itibaren olaya Çevik Kuvvet'in müdahele etmesiyle olaylar bir anda çikirindan çikti. Caddelerde kurulan barikatlar atese veriliyor, çesitli yerle küçük tüpler atilarak patlamalar meydan getiriliyor, galeyana gelen halk oradan oraya saldiriyor, arabalar atese veriliyordu. Istanbul'un birçok bölgesinden gelen Aleviler'in katilimi ile ortam iyice geriliyor, polisin saldirgan tutumu da bu gerlimi arttiriyordu. Polis, protestoya atesel karsilek verince, olaylar kontrolden çikiyordu.

 

Gazi Mahallesi'nde iki gün boyunca süren olaylar, ardinda 18 ölü ve birçok yarali birakti. Üstelik, Istanbul'un diger bir Alevi mahallesinde, Ümraniye'de de Gazi Mahallesi'ndeki olaylari protesto edenlere polis müdahale etmisti. Burada da 5 ölü vardi.

 

Olaylar durdu ama Alevi kesiminde açilan yara sarilamadi. Ancak Aleviler, yine de varolan siyasi-kültürel ortamden yararlanarak örgütlerini gelistiyor ve taleplerini dile getiriyorlar.

 

Aleviler, su anda ne tür örgütler içinde yer aliyorlar?

 

Aleviler'in en önemli örgütleri, Hacibektas ile büyük illerde bulunan Haci Bektas gernekleri, Pir sultan Abdal dernekleri, Semah Kültür Vakfi ile Alevi köy ve sehirlerinin yardimlasma ve dayanisma dernekleri. Bütün bur dernek ve vakiflar, Alevi dergah ve tekkelerini yasatan koruyan, Aleviler'in cemevleri açmalarina olanak saglayan örgütler. Bu örgütlerin ve ileri gelen Aleviler'in olusturdugu Alevi Temsilciler Meclisi, Aleviler'in örgütsel birligini saglayarak yüzyillardir pesinden kosulan bir hayali yerine getirmeye çalisiyor, Sivas yanginindan sonra, özellikle SHP'nin edilgen tavri üzerine bir Alevi partisi kurma fikri tartisildi ise de artik bu düsünce pek ragbet görmüyor. Onun yerine Aleviler'in birligini saglama düsüncesi daha agir basiyor.

 

Avrupa'daki Alevi örgütleri etkin mi?

 

Avrupa'da 1960'li yillardan beri Anadolu'dan çalismak için giden 500 bin civarinda Alevi oldugu tahmin ediliyor. 1960'li yillarda isçi dernekleri olarak kurulan Alevi dernekleri, bugün, özellikle de Sivas yanginindan sonra 100'ü geçen sayida Alevi isimli dernege dönüsmüs. Bu dernekler, Avrupa Aleviler Birlikleri Federasyonu adi altinda tek çatida örgütlenmisler ve etkin çalismalar yapiyorlar. 1993 yilinda Köln'de yaptiklari Sivas'i protesto mitingine 50 bin kisi katilmis. Bunun disinda yayin falliyetinde bulunuyorlar ve Türkiye'deki derneklere yardim ediyorlar.

Aleviler ne talep ediyorlar?

Her seyden önce, inançlarini serbestçe yerine getirebilecekleri bir ortam talep ediyorlar. Bunun için de okullarda din dersinin zorunlu olmaktan çikartilmasi ve Diyanet Isleri Baskanligi'nin yeni bir yapiya kavusturulmasini veya kaldirilmasini bekliyorlar. ama en önemlisi, hem kendileri için, hem de herkes için demokratik ve baris içinde bir yasam istiyorlar.

 
  Bugün 1 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol